Negatif Etkilerden Nasıl Korunuruz?

korunma

Negatif Enerjilerden Nasıl Korunuruz?

Yazarın Notu: Hazır olun çok uzun bir yazı okuyacaksınız… Konumuz; şifa çalışmaları yapanların korunma kuralları…

Kısa zaman önce beni derinden etkileyerek kaybettiğim şifacı dostumun arkasından, yakın çevremin ve öğrencilerimin soruları, tedirginlikleri ve nihayetinde istekleri doğrultusunda ortaya bu uzunlukta bir çalışma çıktı. Çok önemli bu konuda iki paragrafa bilgi sığdırmak mümkün değildi, hani biraz daha gayret etsem kitaba dönüşecekti neredeyse.

Konuya nasıl yaklaşacağımı düşünürken, Rudolf Steiner’ın Kozmik Hafıza kitabı aklıma geldi. İnsanın varlıksallık aşamalarını ve enerji bedenlerin oluşumunu gezegenlerin üzerinden anlatır. Yaklaşımı ilginçtir ve bana göre enteresan doğrular taşır. Bu yüzden yazıyı hazırlarken kitaptaki bakış açısını kaynak olarak almaya çalıştım. Şifacılık ve enerji; insanı içine alan tüm konuları da kapsar, gezegenleri, kozmik tarihi, astrolojiyi, kuantumu, anatomiyi, psikolojiyi vb. Bu yüzden uzun ve karmaşık gelebilir ama dikkate almanızı ve sabırla okumanızı diliyorum.

Nesrin Dabağlar

Şifacılık Nedir?

Şifacılık geniş bir kavramdır. Dünyada varolan negatif durumların pozitife dönüşümüne aracılık eden herkes şifacıdır aslında. Bu tanımla baktığımızda bir kavgayı ayırıp, tarafları sakinleştiren kişi bile şifacıdır. Daha özel tanıma göre ise şifacı; “İnsan”ın fiziksel ya da enerjisel bedenini hastalıktan tekrar sağlıklı hale dönüştüren kişidir. Şifacı beş duyu ile görülemeyeni görür ve müdahale eder. İnsanın sadece fiziksel bedenini değil diğer enerji alanlarını da görebilir. Şifacılar, bu enerji tabakaları içinde bükme gücü olan bükücülerdir.

Bedenin Enerji Tabakaları

Bedenin enerji alanları sıralı tabakalar gibidir. Bu tabakalar değişik sayılarla açıklanır. 7 tabaka, 3 tabaka, 4 tabaka gibi… Şifalandırmanın nasıl gerçekleştiğini anlayabilmek için, fizik bedenin üzerine tabakalanan bedenleri bilmek önemlidir. Buna rağmen şifacılıkla uğraşan pek çok kişi bu teorik bilgiden uzak olup, içgüdüsel olarak kendisine verilen şifa gücünü kullanmaktadır ne yazık ki. Ne yazık demem şundandır ki, varlığın, fiziksel ya da ruhsal olarak bozulmuş olan dengesini düzeltmeye çalışırken, yüksek oranda kendi varlığına zarar verme riskiyle karşı karşıyadır. Gönül şifacılık yoluna kendini adamış, bu yolda zarar görme riskini de almış olabilir, yeter ki gerçekten bu riskin bilincinde olsun. Geçtiğimiz günlerde şifa verirken hayatını kaybeden Jiang Sifu’nun, bu riski bilip kabul eden ve Bodhisatva yemini etmiş bir üstat olduğu biliniyor. Bu gerçeğe rağmen Sifu ve hayatını kaybeden daha başka şifacılar nedeniyle, enerji şifacılığının tehlikeleri hakkında zihinlerdeki sorular iyice artmış oldu.

Şifa vermek için teorik bilgi zaruri olmayabilir ama şifacılıkta nasıl korunulacağını bilmek için enerjinin niteliklerini ve enerji bedenlerini bilmek zaruridir. Çünkü bir varlığın şifası için niyet ederken hangi alanı bükmeye çalıştığınızı kesinlikle bilmelisiniz. Kendiniz korumak adına, bir varlığın hangi alanda şifalanmaya açık, hangi alanda kapalı olduğunu önceden kestirmek zorundasınız.

Şifacılık sırasında çalışılan ve fiziksel bedenin etrafını saran 4 beden ile birlikte genel sıralama, en üstten başlayarak şöyledir:

1- Ruhsal Beden

2- Zihinsel Beden

3- Duygusal Beden

4- Eterik Beden

5- Fiziksel Beden

Tüm bu bedenler dışında Astral kavramı da beden olarak kabul edilir bazı sistemlerde. Duygusal bedene Astral, Astral bedene ise Ruhsal beden diyen tanımlar vardır. Aslında Astral sözü, fiziksel ve eterik bedenden sonra gelen bedenlerin bağımsız ve seyyal olan ortak özelliğini anlatır. Madde boyutunda sabit olan tek beden fiziksel bedendir, diğerlerinin tümü astral, yani madde dışı olma özelliği gösterir. Astral kelimesi; Necm-i, yani yıldızsal- yıldız gibi anlamındadır. Pek çok yerde RUH olarak kullanılması, ruhun yıldızlardan geldiğinin kabul edilmesiyle ilgilidir.

Enerji Bedenleri ve Rudolf Steiner

İnsanın bugünkü haline ulaşıncaya kadar geçen evrimsel tekamül sürecinde; yıldızların, yani gezegenlerin etkisi herkes tarafından kabul edilir, sadece etkilerin neler olduğu konusunda fikir ayrılıkları vardır. Örneğin ezoterik bilgilerde saygınlık gören Rudolf Steiner; insanın bugünkü haline gelene kadar dört ayrı gezegen varlıksallığı yaşadığını söyler. Bu dört aşama sırasıyla bedenlerimizin tabakalarını anlatmaktadır.

Sırasıyla; Satürn yaşamı, Güneş yaşamı, Ay yaşamı ve Dünya yaşamı… Steiner’a göre, daha önce devingen bulut gibi olan insan bedeni; Satürn’de, sınırları olan plastik bir forma girerek fiziksel beden özelliklerine kavuşmuştur. Karanlığın Ruhları adını verdiği varlıkların etkisiyle, egosal yanımızın oluştuğunu söyler. Bu aşamada kendilik kazanan varlığımız, daha sonra Güneş aşamasına geçer. Güneş varlıksallığı sırasında insan, rüyasız uyku uyumaya başlar ve ışıkla işlenerek, kaba fiziksel formun üzerine kuvvetle nüfuz eden, daha ince fakat daha güçlü bir beden tabakası olarak eterik bedeni oluşur. Eterik beden, kaba fiziksel bedeni zaman içinde ışık aracılığıyla işleyerek daha mükemmel hale getirmiştir. İnsan bedeninin hareket edip devingen hale gelmesi bu aşamadadır. Eter bedenin fiziksel beden üzerinde yapılandırıcı etkisi bu yüzden yüksektir. Steiner, insanın yaşam bedeninin, “Bilgelik Ruhları” sayesinde oluştuğunu söyler.

“Bilgelik ruhlarının cevheri, “eter”dir, yani devingen ve güç dolu bilgeliktir, diğer bir deyişle ” yaşam”dır. Eter ya da insanın yaşam bedeni, “Bilgelik Ruhları”nın bir yayılımıdır” R. Steiner

İnsanın Ay yaşamı aşamasında daha önceki fiziksel ve eterik bedene, üçüncü unsur olarak astral beden eklendiğini ve insanın rüya gördüğü uykularının başladığını iddia eder. Bu bilgi; Rüyaların ay ile sembollenmesini de açıklamaktadır.

İnsan varlıksallığı Dünya aşamasına geçtiğinde Astral beden iki ayrı özellik taşır haldedir. Duyguların taşıyıcısı olan alt kısım ve bağımsız olan üst kısım… Dünya yaşamı; Bencillik olarak tanımlanan sabit alt ile, bağımsız olarak tanımlanan üst kısımın bir araya gelmesine hizmet eder. Bu bir araya gelişi sağlayan şey, insanın artık bilinci kullanabiliyor olmasıdır. Bilinci oluşturan şey; içsel varlık çekirdeği denen, formdan yoksun bir “düşünce”dir. Rüya görerek, imgelemeyi öğrenen ve Dünya gezegenine hazırlanan insan artık; Fizik bedene, eter bedene ve astral bedene sahiptir. Nesne bilincinden hala yoksundur. Düşünen nesne bilinci dünyada ortaya çıktığında, astral beden, ikincil taşıyıcı ve anlayışsal düşüncenin aracısı haline gelmiştir.

Meraklısına Not: Rudolf Steiner, “Kozmik Hafıza” adlı kitabında bedenler evrimini ve gelişimini ayrıntılı olarak anlatır.

Enerji Bedenleri Astraldir

Enerji Bedenleri Astraldir

Enerji Bedenlerin Özellikleri ve Korunma Yolları

Konumuz şifacılık sırasında korunma olduğuna göre; İnsan için şifacılığın gerçekleştiği bu alanların özelliklerinin neler olduğunu incelerken, her alan için dikkat edilecek korunma yollarından da bahsedelim.

Ruhsal Beden:

En üstteki tanrısal yan ile bağlantıda olan, en yüksek frekans ile titreşen, özü saf sevgiden oluşan ve bütünün tezahürü olan bedendir. Ruhsal bedendeki enerji, en parlak ve yüksek titreşimlidir. Bu enerji alt bedenlerde kullanılması için değişime tabi olur. İnsan varlığı “Ruh”un bilincini algılayabilmek için bir tekamül yolundadır. Aydınlanmış denilen kişilerin ruhsal enerji frekansları bu yüzden yüksektir ve geniş alanı etkisi altına alabilir. Ruhsal beden bütün ile bağlantıda olduğundan daha aşağıdaki diğer bedenleri sürekli besler ve düzenler. Bütün ile bağlantıyı alt bedenlere iletemez hale gelir ise ağır hastalıklar ve hatta ölüm gerçekleşir.

Bir kişi ruhsal beden boyutunda ölüme karar verdiyse hiç bir şifa yöntemi ya da şifacı onu kurtaramaz. Ruhun mahkemesi bitmiş ve hakim kalemi çoktan kırmıştır. Gerçek bir şifacı iseniz, kişinin gözünün içine baktığınızda hiç bir reçeteye ihtiyaç duymadan bu kararı okuyabilirsiniz. Böyle bir durumda saygıyla kıyıya çekilmeyi bilmeli ve enerjiyi ruhun kararına göre yönlenmesi için kullanmalı, iyileşsin niyeti yerine, şifası hangi boyutta ise oraya ulaşsın niyetiyle çalışmalısınız. En zor şifa eylemlerinden biridir ve kişinin ruhu ile sizin aranızda sır olarak kalmalıdır. Eğer gerçekten korunmak istiyorsanız bu konuda kimseye tek bir sözcük bile etmemelisiniz. Zira şifa verdiğiniz kişinin gidişi nedeniyle yüksek ihtimalle eleştirilebilirsiniz! Bilge bir şifacı iseniz bu eleştiriler sizi hiç etkilemeyecektir ve savunma yapmaya ihtiyacınız yoktur. Böyle bir durumda kişisel algılar, savunma yaparsanız o kişinin fiziksel bedenini etkileyen hastalığın negatif enerjisinden siz de payınızı alırsınız.mental

Zihinsel Beden:

Zihnin yapısının oluşturduğu inançlar, kalıplar ve düşüncelerin oluşturduğu daha alttaki eterik ve fiziksel bedeni direk olarak etkileyen önemli bir tabakadır. Akışkan olmadığında, alışkanlıklara ve öğrendiklerine sabit kalarak hareket ettiğinde önemli hasarlar alır. Görevi, alt tabakadaki fiziksel ve duygusal verileri, üst tabakadaki ruhsal bedenin frekansına göre işleyip dönüştürmektir. Bu nedenle fiziksel dünya ile ruhsal dünya arasındaki son aracıdır. Aşırı mantıklı ya da aşırı duygusal olmanın frekansı düşüktür. Bütün ve ben arasındaki denge, zihinsel bedenin sağlıklı olmasını sağlar. Şifacılıkta en çok çalışılan ve önemsenen alan, zihinsel bedendir. Farklı sebeblerle düşüncelerde oluşmuş negatif inançlar ve kalıplar zihinsel bedeni yok edebilir. Zihinsel bedenin hasarı kesinlikle fiziksel bedene erişerek hastalıklara sebeb olur. Zihinsel beden, Şifacı olarak yüksek fayda sağlayabileceğiniz tabakalardan en önemlisidir. Zira, zihin üzerinde etki yaratma yetkisi kişinin kendisi kadar çevresine de verilmiştir. Düşünceler kolaylıkla bükülebilen enerjilerdir. Şifacı olarak bu sırada dikkat edeceğiniz şey, kişinin üzerinde negatif etki ve hastalık yaratan düşüncenin sizdeki karşılığının ne olduğunu iyi ayırt etmektir. Kişi sabit fikirle meydana getirdiği bir takıntı nedeniyle bir hastalıktan muzdaripse, siz de bu hastalığı şifalandırmaya niyet ettiyseniz ve ne yazık ki, sizde de herhangi bir takıntının negatif etkileri varsa kendinize o hastalığın enerjisel virüsünü bulaştırma riskiniz vardır, dikkat!

Zihinsel alanda meydana gelen durum nedeniyle, ruhsal ya da fiziksel hastalık meydana gelmişse, o kişideki hastalığın düşünce çekirdeğini bulmak zorundasınız. Kendinizi tam olarak korumak istiyorsanız, kendi düşünce çekirdeklerinizde sorun olan alanlarda kimseye şifa enerjisi çalışması yapmayın! Terapisel çalışma yapabilirsiniz, karşılıklı şifalanmanızı sağlar, muhteşemdir, zira o sırada siz, tıpkı Şiron gibi yaralı bir şifacısınızdır.

Not: Chiron bir kuyruklu yıldızdır. Astrolojide Chiron; psikolojik olarak zorlandığımız, kendimize yetemediğimiz, yara aldığımız (fiziksel veya psikolojik) fakat bizim üstesinden gelemediğimiz, yaralandığımız konularla ilgili bir başkasına maddi veya manevi yararımızın dokunduğu noktaları işaret eder. Mitoloji’de Chironu büyük bir şifacı olarak tasvir ederler ve haritalarımızda Chiron’un olduğu nokta bizim başkalarına iyi geldiğimiz, onlara fayda sağladığımız noktadır. (alıntıdır)

Zihinsel beden üzerinde çalışırken, tüm insanlara ortak olarak verilen bir cevher alanının içindesiniz. Bir forma bağlı olmayan “düşünce” cevheri… Kelimeleri kullanarak kurduğunuz tüm iletişimlerde, insanları etkileme gücünüz vardır, sözcüklerinizle şifalandırabilir, tam tersi hasta da edebilirsiniz. Bu yüzden ” SÖZ BÜYÜDÜR”… Çünkü söz, hepimize verilen ortak bir cevherin, yani bilincin ürünüdür. Bu bilincin özelliği “Devingen bir güç” olmasıdır ve zihinsel bedenin sağlıklı olma koşulu; “Devingen bir güç” olmayı başarmaktır. Zihin yapınızda devingenlik yerine sabit bir güç var ise, şifa için çalıştığınız negatif enerjilere siz de yakalanırsınız, dikkat! Örneğin çalıştığınız bir hastanın mutlaka iyileşecek olması düşüncesinin sabitliğine takılırsanız bir şifacı için en büyük tuzağa düşersiniz. Bir şifacının şifa konusunda iman ve niyet ile takıntıyı ayırt etmesi, üstatlığının göstergesidir.systemDuygusal Beden:

Kişinin duygu durumuna göre değişiklik gösteren bir enerjisi vardır. Duygu beden, bilinçli veya bilinçsiz korku, öfke, acı, kin, yalnızlık, terkedilmişlik, özgüven eksikliği, kaygı, saldırganlık, nefret, kızgınlık, aşk, melankoli, şüphe, intikam, kıskançlık, üzüntü, iğrenme, panik, pişmanlık, şehvet, gücenme, sevinç, şefkat, dehşet, özlem, çekingenlik ve benzeri duyguları barındırır. Mantığın yönetiminde değildir. Kişiler birbirlerinin duygu bedenlerini algılayıp iletişim şeklini belirlerler. Bilinçaltı kayıtları bu beden üzerinde etkilidir. Hastalık yaratan en önemli durumlardan birisi, acı duygusunun tüm varlığı kaplamasıdır. Acı beden haline gelen duygusal beden, tüm bilinçaltını obsede edebilir. Bilinç ve mantık ile kontrol edilmeyen her duygu, kendi başına ayrı bir beden haline gelebilir. Kaygı beden, korku beden, şehvet beden, saldırgan beden gibi… Bedenlenme aşamasına gelen her duygu, astral özellik taşır ve şifa çalışmalarında en bulaşıcı ve şifacı için en tehlikeli olandır. Zira şifacı da bir insandır ve onun da duyguları vardır. Bir şifacı zihinsel olarak kendini kontrol edebiliyor olsa da, duygularını kontrol etmede zorlanıyor olabilir. Özellikle öfkesini, kinini, melankolisini, acısını, kızgınlığını, şehvetini, saldırganlığını kontrol edemeyen şifacı yara almaya açıktır.

Duygular düşüncelere göre daha az kontrol edilebildiği için alt astral alana aittir. Şamanik olarak alt dünya varlıkları diye tanımlanan hayvansal özellikler gösterirler. Bedenlendiklerinde erk taşırlar, iyiye ya da kötüye hizmet edebilirler. Hasta olan kişi, başka birisinin negatif etki veren duygu bedeninden zarar görmüş olabilir. Şifa çalışması sırasında hastaya bulaşmış olan astral varlığın negatif etkisine maruz kalabilirsiniz. Şifacı, çalışması sırasında hasta kişiyi etkisi altına alan o duygunun frekansını hissedebilir. Hastanın içinde bulunduğu durumu anlayabilmek için gerekli bir duyumsama olabilir ama şifacı hızlıca o duygu durumundan iradeyle çıkmalıdır. Bu sırada şifacı o duygunun karşıt kutbu olan duyguya frekansını ayarlamalı ve hastaya da o pozitif duyguyu aşılayabilmelidir. Örneğin kaygı duygusunun karşıtı güven duygusudur, saldırganlık duygusunun karşıtı şefkattir, korku duygusunun karşıtı huzurdur. Saldırgan bir astral enerji ile karşılaştığınızda siz de karşı saldırıya geçerseniz yaralanma riskiniz fazladır. Negatif enerjilerden korunmada en yüksek üstatlık seviyesi, o saldırgan enerjiyi şefkatle sarabilmektir. Çok zordur ama mutlak şifa için nihayi çözüm budur.

Şifacının kendi duyguları içinde dengede olmayan negatif bir duygusu varsa örneğin korku gibi, hastadan bu konuda virüs kapma riski vardır. Şifacı tedbirli ama korkusuz olmalıdır. Özellikle “ya bana da geçerse bu hastalık” düşüncesine bağlı bir korku, şifacı için en büyük risklerden biridir. İçinde korkuyu hisseden bir şifacı tüm kuralları bir yana bırakıp, uygulamayı hatta şifacılığı bırakmalıdır.

Düşünce; Ortak Cevherdir

Düşünce; Ortak Cevherdir

Eterik Beden:

Eterik beden fiziksel bedenin madde olmayan ikizidir. Tıpkı bir elbise gibi bedeni sarar. Çakraların bu bedende olduğu söylenir. Eterik beden, fiziksel bedenin görünmeyen kılıfıdır. Şekil olarak fiziksel bedene benzer. Çevredeki enerjiyi fiziksel bedenimize iletir ya da engeller. Aura görme sırasında gözlemlenen beden, daha çok eterik bedendir.

Eterik beden, doğadan, kokulardan, bitkilerden tıpkı fiziksel beden gibi etkilenir. Çünkü eterik bedenin frekansı ile bitkilerin frekansları, yaratımsal seviye olarak aynı boyuttadır. Eterik beden, şifacıların kendilerini koruma altına alma konusunda en yetkili olabildikleri alandır. Şifacılar, doğru bilgiler ile tedbir alırsalar, kendi bedenlerini saran bu alanı kuvvetli bir zarf gibi tutabilirler. Adaçayı, biberiye, lavanta, üzerlik gibi bitkilerin, negatif enerjileri kovmak için kullanılması, tesadüf değildir. Bu bitkilerin frekansı, mekandaki ve eterik bedendeki negatif enerjileri uzaklaştırır.

Yasemin, lavanta, gül, sandal gibi kokuların aromatik olarak bedende ve mekanda kullanılması ise, şifacının korunma gücünü arttırır. Zira bu kokular, korku, hiddet ve şiddet duygularının frekansını, huzur, sevgi, şefkat frekansına dönüştürür. Çünkü; koku merkezi, duyguları yöneten hipotalamus ile direk bağlantılıdır. Koku yoluyla etkilenen hipotalamus, negatif duyguların pozitife dönüşmesini gerçekleştirir. Güzel kokulu bitkiler içinde ene yüksek frekans, gülün frekansıdır. Korunmak için koku kullanmak, çoğu kişinin aklına gelmeyen, etkili ve sır dolu bir eylemdir.

Bitkilerin şifa çalışmaları sırasında tütsü ve yağ olarak kullanılması, mekanın korunması için önemlidir. Eterik korunma için ise, şifacının parmaklarıyla hastaya dokunma öncesinde, lavanta, adaçayı, biberiye gibi bitkilerle ellerini ovuşturması kesinlikle etkilidir. Bitkilerin ve kokunun kullanılması tabi ki sadece şifacı için değil, herkes için geçerlidir. Şamanik bilgilerde bitkiler, özellikle önemli ve özel bir alandır.bodyFiziksel Beden:

İçinde biyolojik olarak yaşadığımız, organlar, sistemler, dokular, sinirler, damarlar, kas ve kemik ile yapılanan maddi bedenimizdir. En içte ve merkezdedir. Yaşam programının dışarıya yansıyan arayüzü ve penceresidir. Nefes alarak, beslenerek, biyolojik olarak üreyerek ve sözcüklerle kendini ifade ederek yaşamı sürdürür. Sürücüye ruh dersek, beden de onun kullandığı arabadır. Dişi ve erkek iki bedenin aracılığıyla bebek olarak dünyaya gelir, büyür, olgunlaşır ve yaşlanarak ölür. Vakti geldiğinde bedeni dünyaya geri veren ruh, kendi yolculuğuna başka boyutlarda devam eder.

Fiziksel bedenin korunması, biyolojik tüm korunma koşullarının yerine getirilmesi ile sağlanır. Tüm insanlar gibi, şifacı da bu koşullara tabidir. Şifacı, iyi beslenmeli, iyi nefes almalı, iyi su içmeli, iyi uyumalıdır. Fiziksel bedenin tüm doğal ihtiyaçlarının karşılanması koşulları arasında elbette cinsellik de vardır. Tüm insanlar için tavsiye edilmesi normal olmakla birlikte, şifacının cinsel enerjiler konusunda kendisine özel olarak dikkat etmesi gereklidir. Çünkü negatif enerjinin en kuvvetli bulaşma şekli cinsel yolla olur. Tüm beden tabakalarını özellikle de eterik bedeni aşarak en yakın enerjisel temasın kurulduğu yol, cinsel ilişkidir. Alınacak negatif bir enerjinin en zor temizleneni bu yolla alınandır. Duygu bedenlerinin eylem sırasında bir bütün olması nedeniyle, partnerin duygusal sağlık durumu önemlidir. Şifacının kendi korumasını sağlam tutması gereklidir. Eşin negatif (varsa) duygularından varlığını iyice temizlemeden şifa çalışması yapması, kendi enerji bedeninde açık bir delikle çalışmak demektir. Çünkü eşler, duygusal olarak en zayıf olduğumuz kişilerdir.

Şifacının kendi varlığındaki dişil-eril enerjiyi dengede tutması önemlidir. Evrenden kendi bedenine aktarılan şifa enerjisini, başka bir varlığa aktarırken, kanal ve aracı olan kendi fiziksel bedenini evrenin Yin-Yang dengesine aykırı bir şekilde kullanmamalıdır. Çünkü şifa sırasında aktarılan enerji tek kutuplu değildir. Şifacının varlığına akagelen enerji, onun varlık kutuplarında ve tabakalarında tıkanıklık ya da delik bulduğu yerden geçerken dengesizleşir ve o varlığa zarar verebilir.

Tıpkı bitkilerin eterik beden korumasındaki etkisi gibi, gibi yarı değerli taşların ve kristallerin, fiziksel beden üzerinde koruma etkisi vardır. Fiziksel bedenin frekansını dengede tutmaya yardımcı olurlar. Enerji toplayıcı ve kayıt edici özellikleri nedeniyle çevredeki negatif enerjiyi kendilerinde depolayarak, onu taşıyan bedeni negatif etkilerden korurlar. Şifacılar, bilgi ve sezgiyle seçtikleri kristalleri bedenlerinde ve mekanlarında kullanmalı ve düzenli olarak kristallerinin temizliğini yapmalılar. Bu sırada hiç bir kristal nesneye düşkünlük göstermemek ayrıca önemlidir. Her soru için gereksiz yere pandül kullanmak, ya da aynı kristal nesneyi totem kabul edip, yokluğunda paniklemek gibi. Bu yüzden korunmanızda çok güvendiğiniz kristal nesneleri bir kaç yılda bir mutlaka değiştirmelisiniz, hatta çok güvendiğiniz ve değer verdiğiniz bir nesneyi bazen kendinizi de şaşırtarak başka birisine hediye edebilirsiniz… Yani ondan vazgeçebilmelisiniz. Onların sadece araçlar olduğunu sık sık kendinize hatırlatın, esas güç sizsiniz…

Beden temizliği, hem hijyen için hem enerji için mutlak gerekliliktir. Beden temizliği sırasında, sirke, tuz ve aromatik yağların kullanılması enerjisel temizliğe yardım eder. Özellikle tepe çakra üzerinden sabit bir akışla kullanılan su, şifacının kendi ruhsal bedeninin yüksek frekansına çıkmasını sağlar. Bu sırada suya temizlemesi için niyet yüklemek etkilidir. Fiziksel bedeni topraklamak için sık sık su, toprak ve ağaç ile sağaltım yapılması korunmak için önemlidir. Doğal ortama sık çıkamayanlar, mekanlarında büyükçe bir kap içinde toprak bulundurabilirler. Çalışma alanında toprak içinde bitki-çiçek bulunması koruyucudur. Biberiye, fesleğen, adaçayı, aloe vera, bambu gibi bitkiler negatif enerjiden korunmak için etkilidir.

Enerji Bükülebilir

Enerji Bükülebilir

Enerji Çalışmalarında Genel Korunma Kuralları

Bedensel tabakaların sırasına göre korunma yollarının ardından, şifacılıkta genel olarak dikkat edilecek maddeleri sıralamayla devam edelim.

* Şifacılık, insanların hayrı için çalışmak üzere ciddi bir adanma gerektirir. Önceliğiniz sadece kendiniz iseniz “şifacıyım” iddiası boştur. Egosal dünyanızı derinine analiz etmelisiniz, şifacılığın oluşturacağı bir kibire yenilirseniz, varlığınızda kocaman bir delik açarak, kendinizi korunmasız bırakırsınız.

* Alma verme dengesi adına mutlaka bedel alınması, şifanın gerçekleşmesi için önemli bir kuraldır, fedakarlık bakış açısına ters bir düşünce gibi gelebilir ama ilginç bir şekilde sizin korunmanızı sağlar, hastanın da iyileşmesine katkıda bulunur. Hasta olan kişinin minnet enerjisini üzerinize almak, hem özgürlüğünüzü kısıtlar, hem onun sizden sürekli enerji emmesine neden olur. Bu yolla onun karmasını bile üzerinize alma riskiniz vardır. Unutmayın ki şifacılığın uzun yolunda, sayısız pek çok kişi için yüksek enerjiye ihtiyaç duyacaksınız, şifacılık konusunda tek kişiye ait olmadığınızı lütfen sık sık hatırlayın… Şifa enerjisinde mutlaka bedel almanıza rağmen, şifacılık yolunda para amaç değil sadece araçtır, ayrıca unutmayın.

* Kendi varlığınızı her türlü korumak istiyorsanız, henüz kendinizde şifalandırmadığınız hiç bir konu ile ilgili olarak bir başkasına enerjisel şifa çalışmayın. Şifacının kendini korumak adına yapacağı en önemli eylem, sürekli kendisiyle ilgili çalışmaktır. Bu manada, kendinizle ilgili ulaştığınız herhangi bir noktada ve halde uzun süre kaldığınızı gördüğünüzde şifacılık çalışmalarınıza bir süre ara verip kendinize yönelmek, korunma sağlar. Şifacı kendi varlığının sürekli izini sürmelidir. Kendi egolarının, negatif duygularının avcısı olmalıdır. Egosal ve negatif duygu, düşünce ve davranışlar korunma alanında büyük delikler açar. Hiç kimse mükemmel değildir, mutlaka hataları vardır. Şifacı da hata yapar, şifacıyı diğerinden ayıran ve koruyan şey, hatasında direnmemek ve olgunlukla kabul edip, düzeltmek için çaba göstermesidir.

* Yüzlerce vakada saf niyet ile çalışıp, tek bir vakada bile negatif ya da tek yanlı niyetin içine düşen şifacı korunma kalkanını kaybetme riski taşır. Bazen sizden şifalandırmanız istenen konu negatife hizmet ediyor olabilir, dikkat! Şifacı, diğer insanların hataya düşmesi sonucu ödedikleri bedelden çok fazla ve hızlı bedel öder.

* Şifacı, kendi şifa potansiyelini ve alanını iyi tanımalıdır. Fiziksel ağır hastalıklar, en yoğunlaşmış kesif enerjiyi taşırlar. Çünkü o bedene inene kadar üstteki diğer bedenlerin tüm negatif enerjisi fiziksel bedende tezahür eder. Güneş ışınının bir mercek tarafından odaklanıp ateş yakması gibi… Fiziksel beden şifasından önce, eterik, duygusal, zihinsel bedenin şifalanması gereklidir. Fiziksel bedende iyileştirilen bir hastalık, kişinin diğer bedenleri şifalanmadığı takdirde şifa sonrası kendini tekrar eder. Kişinin diğer bedenlerini de şifalandıramayacağınız vakalarda fiziksel şifalara girişmek haddi aşmak demektir ve korunma alanınıza zarar verebilir. Fiziksel bir hastalığa çalışırken karşınızdaki enerjinin Satürn, yani tüm karma olduğunu bilin. Bu yaklaşımla enerji bedenlerin hastalıklarını ilgilendiren gezegenleri şöyle sıralayabiliriz.

1- Ruhsal Beden: Tüm sistem

2- Zihinsel Beden: Dünya

3- Duygusal Beden: Ay

4- Eterik Beden: Güneş

5- Fiziksel Beden: Satürn

* Hiç bir sistem ile inisiye olmadan şifacılığa başlamış olabilirsiniz, şifacılığı atanızdan devir almış olabilirsiniz. Atalarınızdan kalan bilgileri mutlaka iyi inceleyin ve güncelleyin. Her zaman döneminde enerjilerin değişiklik gösterebileceğini unutmayın. Şimdiki beden frekansları yüzyıl öncekinden çok farklıdır, büyük dedeniz cep telefonu, tv kullanmıyor, GDO’lu beslenmiyordu. Yeni şifa sistemleri hakkında mutlaka bilgilenin, enerji ve insan hakkındaki bilimsel bilgilerden uzak durmayın, enerji konusunda kendinizi sürekli güncelleyin. Yeni korunma yöntemlerini mutlaka kendinize katın.

* Şifa için herhangi bir sistemi kullanıyorsanız,sisteminizi iyi tanıyın, kurallarını es geçmeyin, sistemin dışına çıkarak verdiğiniz her enerji, sizin varlığınızdan eksilebilir. Şifacılık ciddi bir iştir, disiplin gerektirir, işinize gereken mesai ve emeği mutlaka verin.

* Fizik bedeniniz ve rüyalarınız için duyarlı ve tetikte olun, bedeninizde oluşan küçük rahatsızlıkları önemseyin, sık sık tıbbi kontrolden geçin. Şifa verme sonrasında gücünüzde ve dengenizde oluşan değişikliklere dikkat edin. Negatif bir enerjiye bulaşmışsanız rüyalarınız bu konuda size uyarı verebilir, rüyalarınızı dikkate alın. Meditasyon, yoga, yapmayı, nefes çalışmayı ihmal etmeyin.

* Duygusal yakınlığınız, bireysel ilişkiniz olan kişilere mümkünse şifa çalışmayın, kendi duygusallığınızın tuzaklarına düşebilirsiniz.

* Şifacı hasta olmaz, şifacı üzülmez, şifacının bireysel ihtiyaçları yoktur, şifacı her an mükemmeldir, hatta şifacı ölmez gibi düşüncelere sahip olan ve sizin “insan” olduğunuzu unutan tüm insanların tepkilerini kişisel algılamayın, sadece gülümseyin… Onlara eski ünlü şifacılardan hangisinin “ölümsüz” olduğunu sorun…

Şifa Bizimledir…

Nesrin Dabağlar