Diyafram nefesi al!
Son yılların gözde emir cümlesi…
Ülkemizde nefes farkındalığının başlaması son on yılın gelişmesi… Yanlış nefes alıp verdiğini fark edenlerin karnını şişirerek nefes alıp vermeye başlaması onların hayatında çok şeyi değiştirdi. Deneyimlemeyenlere de tavsiye edilir. Ama biraz deşelim bu konuyu 🙂 Diyafram nefesi alıyorum diye göbek yapan, midesi taşan, aşırı duygusallaşan ve durmadan “hocam diyafram nefesi almaya başladıktan sonra göbek yaptım, niye ki” diyenlere de cevap olsun.
Solunum sırasında karın bölgesi kaslarının eyleme katılması gerekiyor. Sadece üst beden bölgesiyle nefes alanlar, benim tabirimle büst olarak yaşayanlar, gergin, stresli, kaygılı, uykusuz, aceleci, hesapçı, depresyonlu, aşırı savunmacı, tutucu, kavgacı, sabit fikirli ve telaşlıdır. Saydığım bu özellikler, üst beyinde özellikle sol lobun işlevlerini anlatır. Sol beyin diye tanımlanan, sempatik sinir sistemi ile yönetilen eylemlerdir hepsi. Biz nefesçiler ona ERİL yanımız deriz. Adlandırma, Matematiksel işlemler, Dili kullanma, İnceleme, Parçayı görme, Sistemli analiz etme, Disiplin, Sınıflandırma, Mantık yürütme, Sıralama, Problemleri parçalayarak çözme, Savunma, Kavga, yani kendini benlik ve birey olarak algılama ve koruma sol beynin işidir. EGO diyerek kısaca tanımladığımız bütünden ayrı ve özgün varlık olma halimizin baş şefidir sol beyin.
Sağ beyin ise, bilgiyi bir bütün olarak ve görsel olarak değerlendirir. Tasvir ve semboller kullanır; resimlere şekillere ve renklere duyarlıdır. Müziğe, vücut diline, dokunmaya tepki verir. Nesnelerle soyut değil, duygusal olarak ilişki kurar. Sezgicidir, önsezileri ve hisleri takip eder. Uzaysal ilişkiler kurar ve kullanır, çok boyutludur. Duygusal ve üreticidir. Görerek ve duyarak öğrenir. Hayaller, şiir onun işidir. Vücudun sol bölümündeki duyusal organları ve vücut hareketlerini kontrol eder. Biz ona DİŞİL yanımız deriz.
Beyin ve vücut ilişkileri çapraz yürür. Sağ beyin vücudun sol tarafını, sol beyin ise vücudun sağ tarafını idare eder. Üst beyin bedeni sağ-sol yan olarak ikiye ayırırken, son yılların şok bilgisi ile bağırsaklarda ikinci bir beyine sahip olduğumuzu öğrendik. Haydiii vücudu bir de enine ikiye böldük mü? Evet böldük…
Kısacası sağ lob-sol lob olarak boyuna, üst korteks beyin-alt bağırsak beyin olarak enine bölünen bir bedenimiz var.
Bir elmayı dörde böldüğünüzü düşünün. Dört ayrı çeyrek olur. Sonra da bu çeyrekleri elmayı bütünleştirecek şekilde yanyana getirin. İşte vücudumuzda olan şey budur. Dört ayrı yana çeken bu bedenin dengesini sağla sağlayabilirsen 🙂
Son on yılın bu bilgilerine ulaşana kadar aldığımız nefes ile yaşayıp giderken diyafram nefesi farkındalığı çıkageldi. Diyafram denilen bir organımız varmış, nefes alırken onu şişirmeliymişiz dendi birdenbire. Ve bedenimizdeki her şey karıştı ve değişti.Ve başladık nefes alırken karnımızı şişirmeye.
DİKKAT!!! Karını sadece ileriye doğru şişerek alınan nefes diyafram nefesi değildir.
Doğru diyafram nefesi, içten dışarıya doğru her yöne ilerleyerek bedeni bir küre gibi şişiren nefestir. Tıpkı bir sürü teknik sistemde kullanılan diyaframın şekli gibi olmalıdır bu nefes. Nefes alırken karın bölgesi sadece düz ileriye doğru değil, sağ yan ve sol yana ayrılarak şişer. Bu sırada arka bölge ve kuyruk sokumu bölgesi de genişler. Bedenin yaptığı bu hareket göbek bölgesini büyütmez, aksine kasları ideal duruma getirerek fit görünmesini ve ideal bir karın şekli oluşmasını sağlar. Hocam niye göbek yaptım diyenlerin dikkatine 🙂
Diyafram bölgesi dediğimiz alanda; solar bölge, üreme bölgesi ve kök bölgesi vardır. Bu bölgenin merkezi de üreme bölgesidir. Nefescilerin tabiriyle bu bölgede sakral çakra merkezdir ve nefes o bölgeden başlayarak alınmalıdır. Mide ya da göbek dediğimiz alanı dışarıya doğru düz iterek, şişirerek nefes alıp vermek sadece göbek yapmaz, ayrıca bedeninizi duyguların, dürtülerin, bilinçaltının kontrolüne geçirir.
Nesrin Dabağlar
İletişim: 0539 509 23 13