Birleşik Alanda Gezegenler ile İletişim Kurmak

gök

Yukarısı Nasılsa Aşağısı da Öyledir!

Elektrik kuvvet ve manyetik kuvvet birbirlerinin farklı tezahürleridir. Maddenin madde gibi davrandığı ve elektronlarla kendini ifade ettiği alan, elektrik alandır. Elektrik kuvveti, manyetik kuvvetin tezahür ettirici ve taşıyıcı parçacıklarının kuvvetidir. Yani elektronlar, manyetik kuvvetin maddesel aynası ve arabası olan parçacıklardır. Parçacıklar lineer alan içinde hareket ederek manyetik kuvvetin aracısı olurlar. Döndürüp dolaştırıp aynı şeyi söyledim gibi ama, “okyanusun içindeki damla, damlanın içindeki okyanus” sözünü bilimsel kavramlarla anlatmaya çalışıyorum, affedin.

Aslında konumuz Birleşik Alan içindeki bilgi ulaşımın nasıl sağlandığını anlatabilmek. Efendim aile dizimi, rüya dizimi, regresyon gibi çalışmalar yaparken girdiğimiz bilgi havuzuna nasıl ulaşıyor olduğumuzu anlamak derdimiz.

Derler ki, Newton mutlak hareketi, Eintein ise mutlak zamanı yıkmıştır. Ne demektir bu?

Tanrı zar atmaz

Tanrı zar atmaz

Newton maddeye etki eden birbirinden farklı çekim kuvvetleri olduğunu keşfederek madde sabitliğini, Einstein ise zamanın göreceli olduğunu keşfederek zamanın sabitliğini yıkmıştır.

Zaman sabit değilse ve sadece kişisel algımızın ölçümünden veriye ulaşıyorsak, kişisel algımızdan kurtulduğumuzda, serbest kalarak başka zamanların verilerine ulaşabiliriz. Fotonun gözlemlenmediğinde dalga, gözlemlendiğinde parçacık gibi davrandığının keşfedilmesi, insan bilincinin en büyük aydınlanmalarından birisidir. Gözlemcinin yaratım gücünü anlayabilmek, pek kolay kabul edebileceğimiz bir farkındalık seviyesi değildir, hala çırpınıyoruz kabul etmemek için. Bilim bize dedi ki, sen asılsın, sen gözlemleme gücüne sahip değilsen madde diye yani katı gerçeklik diye bir şey yoktur. Nasıl yani, şurada bir masa, bir sandalye, şurada bir adam, bir kadın var yahu… Katı, dokunulabilir, darp edilebilir onlara, sandalyenin bacağını kırabilirim, kadına okkalı bir tokat atabilirim… Ve kırılabilirler….

Yok efendim, o kadar basit değil işte… O madde-ler orada aslında yoklar, sen o bacağı kırarak ve o tokadı atarak hiç bi b… yapmıyorsun, yaptığını zan-ediyorsun…

Bu güzel dokundurma bir yana, durum gerçekten karmaşık, anlamak kolay değil…

Ruhlar ile Birleşik Alan Aracılığıyla Konuşabilirsiniz

Birisi çıkıyor, adı Hellinger, bilim okumuş, bir psikoterapist, aile dizimi denen bir çalışmada bilmem kaç kuşak önce yaşayan dedemin işlediği suçun, benim hayatım üzerindeki etkisini, hem de o dedenin ruhuyla iletişim kurarak bana anlatıyor. Farkına vardığımız o suçla ilgili gereken duygusal dönüşüm gerçekleşiyor ve benim hayatımdaki devam eden sorun birden bire çözülüveriyor. Şaka gibi…

Katı madde ve sabit zaman bilincinde lineer olarak çengelli olan beynimin kayışları atıyor. Deget işine yahu, dedemden banane, ruhlarla nasıl konuşulur, öldü gitti, yaşam miraslarını da bıraktı, değişmez o miraslar, değişemez, komşunun bahçesinden erik çalmış, çalarken de bacağını kırmış özürlü kalmış, kötü cezalandırılmış yani, sorumlusu eriktir diye bizim sülale eve erik sokmaz bu yüzden, ben de zaten eriği yiyemem, kamaşır dilim ağzım… Iyyyy…

İşte efendim, bir aile dizimi denen çalışma yapıyorsunuz, dedenizin rolünü oynayan bir adamı getirip odanın ortasına ruhuyla koyuyorsunuz, onunla konuşuyorsunuz, aile dizimi yapan üstat bişiler söylüyor o ruha, size o dedenin önünde secde yaptırıyor ve çalışma bitiyor… O da ne, ertesi gün erik yiyorsunuz ve ağzınız kamaşmıyor, buyrun bakalım…

Neler oluyor, ne yaptınız benim kamaşan ağzıma?

En basit bir örnekle aile dizimi ve sonuçlarını örneklemeye çalıştım, gerçekte aile dizimiyle hedeflenen konular çok daha ağır ve zordur. Kimse kamaşan ağzı için aile dizimine yüklüce bir para vermez tabi ki.

Bu dizim sırasında içine girdiğimiz alan nedir ki, zamanı maddeyi aşarak bugünkü bilgiyi değiştiriyor?

Aile Dizimi

Evet kamaşan ağız bugünkü bilgidir, girdiğimiz alan ise Birleşik Alandır. Yani bir nevi manyetik görünmeyen bir alan. Bu alan lineer değildir, ama o alanı taşımak üzere burada bulunan elektronlar lineerdir. Ağzınızın içindeki elektronlar, ait olduğu dalgasal manyetik alandan artık başka bilgiyi taşımaya ve bu zamana yansıtmaya başlamıştır.

Birleşik Alanda Sadece Ruhlar ile mi İletişim Kurabiliyoruz?

Aile dizimi yaptırıp yaşam sorunlarını değiştiren insan sayısı her gün artmaya devam ediyor. E peki, böyle bir alan varsa, sadece aile için mi çalışıyor, değil tabi ki… Tarihsel olaylar, sorunlar da dizilebilir ki , bunu yapanlar var ülkemizde. İlginç deneyimler yaşanıyor ve bilmediğimiz bilgiler açığa çıkıyor, örneğin ben değerli farkındalıkları olan bir arkadaşımın uyguladığı böyle bir dizimde Deli Dumrul hikayesindeki köprü görevini almışım. Bilmiyorum ne olduğumu, yanımdan yöremden geçen insanları geçemezsin ha geçemezsin diyerek darp ettim. (Hiç böyle huylarım yoktur gerçekte) Meğer öyküde köprünün bir geçilmezlik dönemi varmış, şaşırtıcıydı benim için. Hadi insan ve ruh olmayı bir derece anladık, da köprünün de mi ruhu var ki, dizimdeki bana davranış olarak yansıdı? Çık işin içinde kolaysa… Sorular çokça…

Birleşik alanı anlamaya çalışmak adına benim için öğretici olan bu deneyimlerim daha sonraki zamanlarda arttı ve sonunda birleşik alanın bilgi havuzunun içeriğinin evrenimizde var olan herşeyi içerdiğini algılayabildim. E Deli Dumrul Köprüsü de elektronlardan oluşmuyor muydu?

Uzun süredir rüyalar öğrenim ve öğreti alanımdır, takipçilerim bilir. Analiz edilen rüyaların bilinçaltını temizlediğini ve ruhsal erkimizin bu sayede arttığı bilgisini iyice pekiştirdim. Ben bunu daha pratik nasıl bir yolla gerçekleştirebilirim diye sordum evrene… Uzun, zahmetli olabiliyor analizler. Evrenden yanıt gelmekte gecikmedi tabi,  Birleşik Alan bu, sen sor, cevabı mutlaka veriyor bedenindeki elektronlara… Kuantumu seviyorum, yasalarını mutlaka çalıştırıyor.

Yasa bir: Tüm fotonlar birbirleriyle zaman ve mekandan özgür olarak haberleşebilir…

Tüm Parçacıklar İletişim Ağı İçindedir

Tüm Parçacıklar İletişim Ağı İçindedir

Ve sonunda rüyaların analizi için dizim çalışması denemeye karar verdim bir gün. Yani rüyayı birleşik alanın içine koyup bilgi alışverişi hedefledim. Bu çalışmanın adını da BAH’RA koydum. Birleşik Alan Havuzunda Rüya Analizi…

Yaptığım denemelerde ilginç durumlar yaşadık. Bir danışanın rüyasını kendi gözü önünde dizime koydum. Bu kişi sakin ve meraklı görünümlü, bir süredir kendisini incittiğini ifade ettiği bir yakınıyla ilgili rüyalar görüyordu. Onsuz bir rüyası nerdeyse yok, bir tanecik aradı buldu ama rüya analizi sonucu yine o kişiyle ilgili yaşadığı duyguya ait olduğunu görüp şok oldu. Dizim sırasında kendisinin ve o yakının yerine görev verilen kişilerin gösterdiği davranışlar çok şaşırtıcıydı ve beni o kişinin gerçek psikolojik durumuyla ilgili total bir sonuca götürdü, saatlerdir yaptığımız sayısız analiz yerine tek bir dizimde o kişinin bilinçaltının gerçek durumunu ayna gibi gösterdi. O yakının da gerçekte duruma nasıl baktığını tespit ettik ve kendisi de doğruladı bunu. Sonuç olarak danışanı geldiğini düşündüğü amaçtan çok daha başka bir amaca yöneltmek durumunda kaldım. Psikolojisi göründüğünden çok daha derin ve ağır yaralıydı çünkü. Kısacası, pratik ve kısa bir yolla asıl amacımıza ulaştık dizim sayesinde. Oysa günler boyu gördüğü rüyalar çok fazlaydı ve sonucu çıkarmak epey zaman alacaktı.

Birleşik Alanda Gezegenler ile iletişim Kurmak

Birgün Astroloji buluşmamızda gezegenlerin transit etkilerini incelerken, gezegenlerle daha fazla nasıl iletişim kurabiliriz diye sorduk kendimize ve evrene… Birleşik alan tüm herşeyi kapsıyorsa gezegenleri neden kapsamasın diye sorduk sonra… Ve deneme çalışmaları yaptık ekip olarak. Gezegenlerden ilginç ve isabetli mesajlar aldık, farkındalıklar yaşadık.

Ve karar verdik; astrolojik bilgileri kullanarak dizimler yapacağız. Yani; haritalardaki Mars’ın, Venüs’ün, Jüpiter’in, Satürn’ün, Antares’in bizim hayatınıza neler katmak istediğini dizim sırasında bizzat o gezegenlerin ruhlarına sormak, diyebiliriz buna… Haritalarda gezegenler hangi evlerde nasıl etkiler veriyor, gezegenlerin transit geçişleri neyin uyarılarını yapıyor, nelere dikkat etmeliyiz, bunu Birleşik Alanda dizim yaparak bizzat gezegenlere sorabiliriz. Mümkün müdür? Neden olmasın? Gezegenlerin madde ve atom altı parçacıkları da tüm evrenin network ağına dahil değil mi dir? Onların yaydığı enerji frekansları bizimle iletişim kurarak aşağıyı bu kadar etkiliyorsa, bizim de onlarla iletişim kurma gücüne sahip olmamız evrenin ve iletişimin doğası gereği değil midir?

Birleşik Alanın mucizelerini kullanacağımız yepyeni iletişimlerde buluşmak üzere…

(Bu mucizeyi henüz fark edemeyen ve kabul edemeyenler, bir deneyin yahu, bişi kaybetmiyorsunuz inanın…)

Nesrin Dabağlar